, ,

Mülteci Çocuklardaki Psikolojik Problemler

HAZIRLAYAN : Rümeysa Gökhan Türkiye’de Mülteci Krizi ve Eğitim Suriyeliler göçün başladığı ilk zamanlarda Türkiye tarafından geçici olarak görülmüş ve mülteci öğrencilerin eğitimine yönelik uzun süreli politikalar üretilmemiştir. Ancak gelinen son noktada, göçmen çocukların eğitim sistemine uyarlanmasına ilişkin etkili politikalar üretilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Suriyeli öğrenciler Türkiye’de 2014’ten bu yana Arapça eğitim veren Geçici Eğitim…

By.

min read

HAZIRLAYAN : Rümeysa Gökhan

Türkiye’de Mülteci Krizi ve Eğitim

Suriyeliler göçün başladığı ilk zamanlarda Türkiye tarafından geçici olarak görülmüş ve mülteci öğrencilerin eğitimine yönelik uzun süreli politikalar üretilmemiştir. Ancak gelinen son noktada, göçmen çocukların eğitim sistemine uyarlanmasına ilişkin etkili politikalar üretilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Suriyeli öğrenciler Türkiye’de 2014’ten bu yana Arapça eğitim veren Geçici Eğitim Merkezlerine (GEM) ya da devlet okullarına gitme hakkına sahiptirler. Fakat 2016 itibariyle yetkililerce, Suriyeli öğrencilerin Türk eğitim sistemine dâhil edilmesine karar verilmiş ve 2019 itibariyle GEM’lerin tamamen kapatılması planlanmıştır (MEB, 2017). Bu bağlamda Suriyeli eğitim çağındaki nüfusun kademeli olarak Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî okullara kaydedilmesi çalışmaları devam etmiştir. Bu bağlamda MEB, 2016-2017 eğitim-öğretim yılı itibariyle Suriyelilere yönelik olarak “Kapsayıcı Eğitim” modeline geçiş yapmıştır. Bu model, UNESCO tarafından “öğrenenlerin farklı gereksinimlerine, onların eğitime, kültüre ve topluma katılımını artırarak ve eğitim sisteminin içindeki ayrımcılığı azaltarak cevap verme süreci” olarak tanımlanmaktadır (Aktekin, 2017). Kapsayıcı eğitim modeliyle Suriyeli öğrencilere sadece Türkçe öğretmenin ötesine gidilerek, ayrımcılığı önlemek ve öğrencilerin farklılıklarının göz önünde bulundurularak nitelikli bir eğitim vermek hedeflenmektedir.

Mülteci Öğrencilerin Önündeki Engeller

Yapılan araştırmalarda dünyada göçmen çocukların eğitime katılımlarının önündeki engeller; zorlu ekonomik yaşam koşulları nedeniyle eğitimin öncelik olarak görülmemesi; eğitime erişim güçlüğü, dil ve kültürel uyuşmazlıkları; göçmenler için sağlanan eğitimin niteliğinin düşük olması; ihtiyaçları karşılayamaması; eğitim materyallerinin uygun olmaması , yeterli ve nitelikli kaynak bulunmaması olarak sıralanmaktadır.

Göçmen ya da sığınmacı statüdeki çocukların eğitim sorunları genel olarak dilsel, sosyo-kültürel, bilişsel, duyuşsal, ailesel ve yapısal faktörlerden kaynaklanmaktadır.

1- Dil Sorunu

Dil sorunu ; iletişimsizlik ve yeni bir dil öğrenme güçlüğüdür. İletişimsizlik : konuşmaları anlamama , kendini anlatamama , iletişim kopukluğu , kendini ifade edememe , derdini anlatamama gibi sıralayabiliriz. Yeni bir dil öğrenme güçlüğü ise zorlanma , isteksizlik , öğrenmeye direnç gösterme , sesli harfleri kullanamama , konuşma bozukluğu , konuşamama , yazamamak , anlamdıramamaya sebep olur. Farklı ana dil ve telaffuz sorunu da dil öğrenme güçlüğündeki en büyük etmendir.

Dil sorunun öğrencilerin hayatına etkisini de iki başlık altında ifade edilebilir. Birincisi  yabancı uyruklu öğrencilerin karşılaştığı akademik sorunları; dersi anlamama, okuma-yazmada sıkıntı yaşama, ödev yapmama ve derse karşı ilgisiz olmalarıdır.

İkincisi velilerdir. Suriyeli velilerin dil farklılığı nedeniyle iletişim kurmakta da zorluk yaşadıklarını, çocuklarıyla ilgilenmediklerini, ekonomik yönden yaşadıkları zorlukların çocukları olumsuz etkilemesidir.

2- Sosyo-kültürel Uyum Sorunları

Literatürde “entegrasyon” kelimesiyle karşılık bulan sosyo-kültürel uyum, farklı toplumsal unsurların belli bir bütünlük içinde bir araya gelerek topluma hakim olan değerlerin içselleştirilmesini ifade etmektedir

Mülteci öğrencilerin farklı etnik ve kültürel yapıya sahip olması nedeniyle topluma, okula ve sosyal çevreye uyum problemleri de yaşamaktadır.

Göçmen öğrencilerde dışlanma, kurallara uymama, kavga ve şiddet ve Türk öğrencilerle kaynaşamayan yabancı uyruklu öğrencilerin arkadaşlık kurma gibi sosyal problemlerle de karşılaşılmıştır.

3- Bilişsel Sorunlar

Savaş ve göç sürecinde yaşanan travma, güvensizlik, depresyon ve stres gibi olumsuz duyuşsal durumlar, öğrencilerin bilişsel gelişimlerini de olumsuz etkileyerek akademik başarılarını da düşürmektedir.

Mülteci öğrencilerin bilişsel sorunları dersi ve konuları kavrayamama ve akademik başarısızlık olarak belirlenmiştir.. Mülteci öğrencilerde sıklıkla  derse ilgi göstermeme, hayallere dalma, parmak kaldırmama, dersten kopukluk, ders dışı konuşma, sıkılma, sözel derslerde zorlanma, okuduğunu anlayamama gibi sorunlar görülmüştür.

4-Duyuşsal Sorunlar

Duyuşsal sorunlar travma ve olumsuz psikolojik durum olmak üzere iki başlık altında açıklanabilir. Mülteci öğrencilerin çoğunun travma yaşadığını ve öğrencilerin söylemlerinde sıklıkla ölüm, bomba, yıkıntı, savaş, silah, tank gibi kavramlar kullandıklarını belirtmişlerdir. Yine mülteci öğrencilerin çoğu olumsuz psikolojik durumlara sahip : Üzüntü , özgüven eksikliği , isyan , saldırganlık , kızgınlık , güven duymama , yalnızlık , sessizlik ve  içine kapanıklık gibi. Çalışmalarda, mülteci öğrencilerin çok çeşitli psikolojik sorunlar yaşadıkları belirtilmiştir.

5- Ailesel Sorunlar

Mülteci öğrenciler ailelerinden kaynaklı birçok sorun yaşamaktadır. Bu sorunlardan bazıları ebeveyn ilgisizliği , ekonomik sıkıntılar ve aile içi sıkıntılardır.

Ebeveyn ilgisizliği : mülteci öğrenci ebeveynlerinin; eğitimle ilgilenmediklerini, yaşam mücadelesi verdiklerini, veli toplantılarına katılım göstermediklerini, okul iletişiminin çok zayıf düzeyde olduğunu ve eğitimden bir beklenti içerisinde olmamaları şeklinde açıklanabilir.

Ekonomik sıkıntılar : mülteci öğrencilerinin ve ailelerinin barınma ve işsizlik sorunlarının olması, düşük ücretle işlerde çalıştırılmaları, okul yaşındaki çocukların çalıştırılması ve bu nedenle öğrencilerin okula devam edememesi, uygunsuz yaşam şartları altında temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere bir yaşam mücadelesi vermeleridir.

Aile içi sıkıntılar ise aile içinde sık sık kavgaların yaşandığı, çocuklara şiddet uygulandığını ve çocukların fiziksel istismara uğradıklarını, ebeveynlerin yaşanılan problemlerle yeterince ilgilenmediklerini ve aile içinde bireyler arasında iletişimin çok düşük düzeyde olduğu şeklinde ifade edilebilir.

6- Yapısal Sorunlar

Araştırmalarda vurgulanan bazı yapısal sorunlar şunlardır: öğretmenlerin mülteci öğrencilerin eğitimine yönelik öğretmen yeterlikleri istenen düzeyde olmaması ve mülteci öğrencilere yönelik eğitim planlamasının ve koordinasyonunun etkili yürütülememesidir.

Mülteci öğrencilerin eğitimine ilişkin olarak yönetici ve öğretmenlerin aldıkları kurs, seminer ve bilgilendirilmelerin yeterli olmadığı, eğitimlerin genelde teorik düzeyde verildiği, bilgi eksikliklerinin bulunduğunu ve sonuçta mülteci eğitimi ile ilgili yeterliklerinin istenen düzeyde olmadığı belirtilmiştir.

Mülteci öğrencilerin uyum sürecinin yeterli olmadığı, eğitim planlaması ve yönetiminin etkili yürütülmediği, öğrencilerin okula erişimi ve yerleştirilmesi konusunda sorunlar vardır.

Mülteci Öğrencilerin Sorunlarına Bazı Çözüm Önerileri

  • Dilsel sorunlar üzerine geliştirilen öneriler; dil eğitiminde uzman kişi ve kurumlardan destek alınması, nitelikli kursların açılması, mülteci öğrencilerin okul eğitimi öncesinde hazırlık sınıfında öğrenim görmesi ve öğrenmeyi destekleyici materyallerin üretilmesidir.
  • Duyuşsal sorunlara ilişkin olarak geliştirilen öneriler; nitelikli eğitim verilmesi , sevgi, bağlılık ve güvenli ortam sunulması , psikolojik destek verilmesi, rehberlik çalışmaları yapılması, eğitim programı yapılması ve uyum için programlar düzenlenmesi.
  • Bilişsel sorunlar üzerine geliştirilen öneriler; Türkçe yeterliliğinin sağlanması, hazırlık sınıfı açılması, materyal desteği, takviye eğitim kursları yapılması, akademik başarı sağlanması ve finansal destek sağlanmasıdır.
  • Ailesel sorunlar üzerine geliştirilen öneriler; aile içi etkinlikler yapılması, yardım ve  destek sağlanması, çok kültürlülük üzerine programlar yapılması, toplum kurallarının tanıtılması, sosyalleşme için etkinlikler yapılması, temel ihtiyaçlarının karşılanması,  dil eğitimi programlarının yapılması ve yemek hizmetidir.
  • Sosyo-kültürel sorunlar üzerine geliştirilen öneriler ; kaynaşma için etkinlikler yapılması, sosyal uyum sağlanması, farkındalık eğitimi verilmesi, akran ilişkilerinin düzeltilmesi, temel hakların sağlanması, okul kültürü oluşturulması, akran zorbalığının engellenmesi, çok kültürlülük sağlanması, oryantasyon programlarının yapılması, şiddetin engellenmesi için eğitimler yapılması.
  • Yapısal sorunlar üzerine geliştirilen öneriler ; oryantasyon eğitimi yapılması, hizmet içi eğitim yapılması, telafi eğitimlerinin yapılması, eğitim planlaması, etkili politikalar geliştirilmesi, uygulamalı eğitimler yapılması, okul terk nedenlerin belirlenmesi ve onların okula teşvik edilmesi , farkındalık eğitimi ve mülteci eğitimi verilmesi.

Sonuç

Yoğun bir şekilde göç alan bir ülke olan Türkiye, göçün getirmiş olduğu sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu sorunların en önemlisi ve en karmaşık olanı göçle gelen çocukların eğitimi konusudur. Türkiye bu konuda birtakım politikalar üretmektedir ancak günümüzde kapsayıcı eğitim bağlamında mülteci öğrencilerin MEB’e bağlı resmi okullarda eğitim görmesi birtakım sorunları da beraberinde getirmektedir. Yaşanan bu sorunlar mülteci öğrencilerle birlikte Türk öğrencilerini de etkilemektedir.

<aside> 💡 Araştırmada mülteci öğrencilerin eğitiminde en temel problemin dil olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin en büyük probleminin ise mülteci öğrenciler ile iletişim kuramamaları olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

</aside>

Mülteci öğrencilerin herhangi bir hazırlık süreci geçirmeden ve dil sorunları çözülmeden okula başlamaları, hem sosyal hem de akademik açıdan sorunlar yaşamalarına sebep olmuştur.

Mülteci çocukların, anksiyete, güvensizlik, odaklanma sorunu, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu yaşamış hassas gruplardır ve eğitim sürecinde bu durumun göz ardı edilmemelidir.

Mülteci çocukların sınıfta etkinliklere katılmadan bir köşede sessizce izlemeyi tercih etmeleri, geçmişte yaşadığı olumsuz olaylardan dolayı çevresindeki yetişkinlere, topluma ve kurumlara karşı güvenlerini yitirmeleri, yaşadıkları korku, kuşku ve yabancılaşma nedeniyle, hiç kimsenin kendisini anlayamayacağını düşünerek arkadaşlarından uzaklaşmalarına ve ortamdan kendilerini soyutlamalarına sebep olmuştur.

Mülteci öğrencilerin aileleri, çocuklarıyla ilgilenmedikleri, dil farklılığı nedeniyle iletişim kurmakta da zorluk yaşadıkları belirlenmiştir.

Mülteci öğrenciler okul-sınıf kurallarına uymakta zorlandığı belirlenmiştir. Öğrenciler iletişim kuramadıkları için sosyalleşememekte ve grubun dışında kalmaktadır.

Öğretmenlerin mülteci çocukların eğitimiyle ilgili sorun çözmede kendilerini yetersiz hissettikleri sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin mülteci çocukların eğitimi için en önemli paydaşlar oldukları ve öğretimsel olarak desteklenmesi gerekiyor. Mülteci öğrencilerin eğitim-öğretim süreçlerinde karşılaştıkları en büyük zorluk ise Türkçe öğretimine yönelik ders kaynaklarındaki eksikliktir.

Çözüm Önerileri

1- Okul yöneticilerine ve öğretmenlere mülteci öğrencilerin eğitimi ile ilgili hizmet içi eğitim verilmelidir.

2- Mülteci çocukların eğitime katılım oranları artırılmalıdır.

3- Türk öğrenciler ile mülteci öğrenciler kaynaştırılmalı.

4- Mülteci öğrenciler için işlevsel müfredat geliştirilmeli.

5- Mülteci öğrencilere uyum programı hazırlanmalı.

6- Türk aileler  ile mülteci aileler kaynaştırılmalı.

7- Okulların altyapısı ve donanımı güçlendirilmeli.

8- Mülteci öğrencilere yönelik Türkçe-Arapça ders kitapları ve materyaller üretilmelidir.

Kaynakça : https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1048451

Akalın, A. (2016). Türkiye’ye gelen Suriyeli göçmen çocukların eğitim sorunları. (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

Aktürk Çopur, D. (2019). Mülteci öğrencilerin uyum sürecinde karşılaştıkları sorunlar ve çözüm önerileri. (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). Düzce Üniversitesi, Düzce.

Cengiz, E. (2018). Suriyeli ortaokul öğrencilerinin psikososyal uyum sorunları ile demografik özellikler arasındaki ilişkinin incelenmesi. (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). Çağ Üniversitesi

Delen, A., & Ercoşkun, M. (2019). Yabancı uyruklu öğrencilerin bulunduğu ilkokullarda istenmeyen öğrenci davranışlarının nitel açıdan incelenmesi. Milli Eğitim Dergisi, 48(223), 299-322

Erdoğan, M. M. (2014). Türkiye’deki Suriyeliler: Toplumsal kabul ve uyum araştırması. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi

Özcan, A. (2018). Çokkültürlülük bağlamında Türkiye’nin Suriyeli öğrencilere yönelik eğitim politikası. PESA Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 4 (1) , 17-29.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir